Cocuk Sahibi Olmak Icin 40 Bahane
Ece Arar, kaleme aldığı 'Çocuk Sahibi Olmak İçin 40 Bahane' isimli kitapta uyarıyor: "Düşünülmüş çocuklar kuşağı geliyor!" Çünkü kitapta çocuk yapmak için tam 40 tane bahane sıralanıyor.
1. Herkesin çocuğu var
Siz hariç... Çocuk sahibi olmak için en iyi bahane kabul edin ki bu! Sokağa adım attığınız andan itibaren artık sadece bebek arabalarını görüyor, annesinin elinden tutan ve o sırada bıcır bıcır bir şeyler anlatan çocuklara hayranlıkla ve iç geçirerek bakıyorsanız zaman çoktan gelmiş. Hele hele bir şeker için kendini yere atanlara, çamurların içinde zıplayanlara falan da geniş bir gülümsemeyle bakıyorsanız, tam yolda sessiz sakin yürürken kafanıza isabet eden futbol topuna bile kızmıyorsanız; tamamdır, siz olmuşsunuz.
2. Daha fazla dondurma
Sadece dondurma değil tabii. Çocuk sahibi olunca ne kadar ıvır zıvır yiyecek varsa hepsinden daha fazla yeme şansınız olacak. Ama bunların içinde bir numara olan elbette dondurma. Çünkü bütün çocukların gözdesi o. Başta çikolatalı olmak üzere, 'sade' ve çilekli denilen türlerine özel bir düşkünlükleri vardır. Tabii siz dondurma almaya gittiğinizde kendiniz için olanlarından almak isteyebilirsiniz, o başka... Yalnızca küçük meleğiniz için de, onun sevdiklerinden bir parça almayı unutmayın, yeter...
3. Uyanık kalmayı seviyorsun
E, çok iyi o zaman. Çünkü bebeğiniz doğduğunda geceyle gündüzün arasındaki farkı maalesef bilmiyor olarak doğacak. Bu da demektir ki, sebepli sebepsiz uyuyacak, canı isterse uyanacak, biraz meme emecek, derken efendim tekrar uyuyacak. Bu da paşa gönlü ne zaman isterse o zaman olacak...
4. Monopolde birini yenebilirsin
Şimdi monopolün keyfini çıkarma zamanı. Alın size çocuk sahibi olmak için bir bahane daha. O minik eller zarları her yere atıp da bulamadığında ve siz eğilip zarları bir dakikada bulduğunuzda keyifle gülümsüyor olacaksınız...
5. Sen Tanrı'sın
Bir günlüğüne değil, hem de yaklaşık olarak 15 yıllığına falan... Bebekler çünkü 'boş bir levha' (tabular asa) olarak doğuyorlar. Sıfıra sıfır, elde var sıfır... Bir meme emmeyi biliyorlar, bir de ağlamayı. Onu da bildiklerinden değil, içgüdüsel olmayan şeyleri de öğretmeni bekliyorlar. Levha boş evet, yavaş yavaş yazılacak üstüne, yavaş yavaş çizilecek. Levha dolacak... On beş yaşına geldiğinde seni iplemiyor olacak, arkadaşlarının söylediklerini daha doğru bulacak, evet, ama o güne kadar ne öğretirsen senden öğrenecek, ne diyorsan o olacak!
6. Reenkarnasyona inanıyorsun
Ruhunun bir daha ete kemeğe büründüğünde... olabilir böyle bir şey diyorsun, ama tabii bunu kanıtlayabilecek bir durumda değilsin. Olsun, bir çocuğun olacak. O da bir çeşit reenkarnasyon. Senden parçalar taşıyor, senin içinden çıktı, sen hayat verdin ona. Sen olmasan o olmayacaktı, tamamen sana ait bir şey. Ellerine bakıyorsun, parmaklarına, aynı sen...
7. Yüzlerce yeni oyuncak...
Şaka değil, ciddi. Öyle "Ben ouncağı bu yaştan sonra ne yapayım, deli miyim?" havalarına girmeyelim lütfen. Önce bir çocuğumuz olmasını bekleyelim... Doğmadan önce ilk alışverişlerde bezdi, pişik kremiydi falan alırken zaten eliniz çıngıraklara gitti. Şöyle bir salladınız, aman yahu, ne şeker bir şey dediniz, inkar etmeyin... Ya da bu kitabı okumayı bitirdikten sonra derhal çocuk yapma girişimlerinde bulunacak ve soluğu sonrasında zaten bir alışveriş merkezinde alacak ve bir değil, üç çıngırakla eve döneceksiniz, benden söylemesi...
8. Sabrını test etmek
Bir tümceyi onlarca kez yinelemeye hazır mısınız? Anlamsız bir tümceyi hem de... "Ağzındakileri püskürtmeyi bırak tatlım, bir tanem püskürtme ağzındakileri, bak püskürtme dedim. Üstün başın kirleniyor. Hâlâ püskürtüyorsun... Sen püskürttükçe masa örtüsü de berbat oluyor... Hem gülüp hem de ağzındakileri püskürtmeye devam edersen boğazına bir şey kaçabilir... Kime diyorum? Püskürtme evladım, bak şimdi çok kızacağım. Vallahi kızdım bak. Yeter artık ama son ver püskürtmeye..."
9. Birileri esprilerine gülsün
Şimdi birini güldürebilme sırası sizde. Komik olmasanız bile bu olacak. Siz ne yaparsanız yapın, gülecek, karnını tutacak, hıçkırıklara boğulacak, gözünden yaşlar gelecek... Hayat bir çocukla daha güzel. Onu güldürebildiğiniz an bunu daha iyi anlayacaksınız...
10. 'Seni seviyorum' diyen biri
Siz istemeseniz de gün gelecek, sizi kadar çok sevdiğini söyleyip duracak. Hem de durup duruken... Mesela onun için patates kızartırken, banyo yaptırırken, tırnaklarını keserken, en sevdiği filmi izlemesine izin verdiğiniz an, binsin diye arabanın kapısını açarken... Koşulsuzca birini sevmek ve aynı oranda sevilmek için çocuk yapınız. Kesinlikle yapınız...
11. Çalar saate artık gerek yok... Dakik olmayı öğreneceksiniz...
12. Daha önce görmediğin bütün ormanlar ve parklar seni bekliyor...
13. Ne söylesen inanan biri var!
14. 'Sevdiğin insandan çocuk sahibi olmak' diye bir klişe...
15. Dünyaya bir canlı getirmenin dayanılmaz hafifliği, üreme içgüdüsü...
16. Aile olmak buymuş, gerisi boşmuş!
17. Onlarca yeni hobin olabilir...
18. Masumiyetin gerçek anlamının keşfi.
19. Kimseyi bu kadar sevemezsin...
20. İleride sana bakacak biri olacak. Yalnız ölmeyeceksin...
21. Her gün sağlıklı beslenmek istiyorsun...
22. Gıdıklamak ve gıdıklanmak rutin faaliyet...
23. Islak ıslak öpülmek hoşuna gidiyor...
24. Hayat sürekli bir parti ve aksiyon halinde geçsin istiyorsun...
25. Yeni arkadaşlar edinmeye ihtiyacın var...
26. Arkadaşlarınla konuşurken konu sıkıntısına paydos...
27. Bir bebeğin kokusu nasıldır, o minik ayaklar kaç kere öpülebilir?
28. Yeniden çocuk olmak...
29. Siz de torun sahibi olabilirsiniz...
30. İlk konuştuğu, yürüdüğü, 'anne', 'baba' diyeceği an...
31. Sürekli fotoğrafını çekecek yeni bir şeye sahip olmak istiyorsun...
32. Harcanacak para...
33. Bir konunun uzmanı olmak istiyorsunuz...
34. Eşiniz çocuk istiyor...
35. Kalabalık sofralar arzuluyorsunuz...
36. Düzenden, tertipten hoşlanmıyorsunuz...
37. Kendinize dünyanın en güzel armağanını vermek istiyorsunuz...
38. Teknolojiye ayak uydurup blog sahibi oldunuz ama yazacak bir şey bulamıyorsunuz...
39. Yeni bir hayat...
40. Son madde son söz: Çocuklara evet!
Etiketler:
aile hayatı,
anne olmak,
çocuk,
çocuk sevgisi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder